"En kötü oyunumuzdu"

Dün hiç de beklemediğimiz, iddiada favori olarak gösterildiğimiz bir maçı, şu ana kadar en kötü oyunumuzu oynayarak kaybettik. Sahada görevini yerine getirdiğini düşündüğüm hiçbir oyuncu göremedim.

Hedefimiz ligi ilk 4 içinde bitirmek lig uzun bir maraton böyle kayıplara normal gözüyle bakmamız gerekiyor. Ama bu kadar kötü oynamakta bize hiç yakışmadı.

Demirspor milli aradan önce son derece olumlu bir futbol oynuyordu. Tüm takımın kondisyonu, gücü, morali ve motivasyonu yerindeydi. Ancak dünkü maçta tüm bunlardan eser yoktu, Demirspor’u tanıyamadım. Sanki milli arada hiç çalışılmamış, takım bir bütün halinde yatmış, anlam veremediğim bir futbol sahadaydı. Nerede ise tüm oyuncularımızın kramponları sahada kaydı ve Gravillon’un ayağının kayması sonucunda ilk golü yedik.

Takım olarak maçın ilk düdüğünden itibaren kötü oynadık. Ancak bu maçta hocanın kadro tercihleri de ilginç oldu. Dün en kötü hatlarımızdan biri olan orta sahamızda yerli statüsündeki Dorukhan ile PSG’nin umut bağladığı gençlerden Michut daha fazla forma hak ediyorlar.

Forvet hattında Nani’nin kalitesine hiç kimsenin bir şey diyeceği yok. Ancak yeterince şansı bulmasına rağmen hiçbir maçta bu kaliteyi sahaya yansıtamadı. Zeneli, Yusuf Barasi ve Yusuf Erdoğan gibi isimler daha fazla şans bulabilir. Balotelli’nin sakat olduğu bu haftada da Niang’ın bu kadar beceriksiz olması da hayli ilginçti.

Büyük bir takım olma iddiasında isek her maçı aynı ciddiyetle oynamamız, maç seçmememiz gerekir. Mütevazi bir kadroya sahip Karagümrük maçında ilk 3 için altın fırsat ayağımıza kadar geldi, ancak değerlendiremedik. Ne diyelim bu maç nazar boncuğu olsun. Ancak takımın bir an önce toparlanması ve maç seçmeden tüm maçlara aynı ciddiyetle yaklaşması lazım. Ligdeki birçok takıma göre daha iyi olduğumuz düşünülürse bu yıl geçtiğimiz yıldan daha iyi bir derece yapmamız çok da uzak değil.

Murat Hasekioğlu