"Zorlu haftalara girdik"

Sezon başından bu yana en ufak bir oyun karakteristiğimiz yok. Galibiyeti ya da puanları Pote’nin kişisel gayret ve becerilerine bağlamışız.

Ne bir duran top organizasyonumuz, ne orta sahadan süratle çıkan oyuncularımız, ne rakip sahada ya da kendi sahamızda baskımız ne de kanatlardan geliştirdiğimiz akınlar. Hiçbir oyun karakteristiğimiz yok. Sezon başından bu yana sadece Pote ile topu buluşturtabildiğimiz kadar gol atabiliyoruz.     

Ne Erkan Hoca ne de Engin Hoca bu takımı bir oyun anlayışı yükleyebildi. Sezon başından bu yana orta alandaki oyun ve oyuncu anlayışımız devam ediyor. Savunma ve hücumdaki tercihlerimiz sabit kalsa da orta alanımız her hafta değişik futbolculardan oluşturuluyor. Sezon başında takımın en iyi transferi gözü ile baktığımız Sercan’ın yararından çok zararı dokundu. O kalitedeki bir isimden koskoca bir sezonda bırakın katkıyı, bir ara topu, güzel bir vuruş, ince bir pas… hiçbir şey hatırlamıyorum.

Dünkü karşılaşmada böyle bir ortamda geçti. Dejavu gibi iki hafta üst üste aynı şeyi yaşadık. İlk olarak öne geçtiğimiz karşılaşmanın çok büyük bir bölümünü 10 kişi oynadık ve bu durumu iyi değerlendiren Elazığ beraberliği yakaladı, galip duruma geçti ve fişi çekti. Bu hafta roller değişti. Sahamızda ilk yarıyı mağlup kapattığımız karşılaşmada rakibi yakaladık, galip duruma geçtik, işi bitiremedik. Elazığ’ın yapıp da bizim yapamadığımız tek şey, maçı kurtarma adına rakibin saldırılarını orta sahada karşılayıp hızlı adamlarımızla çıkmaktı.

Haftaya girerken düşme potası ile 6, play-off hattı ile 10 puan fark vardı. Bu hafta düşme potası ile 7, play-off hattı ile 9 puan fark var. Kolay rakiplerin hepsi ile oynadık. Artık önümüzde zorlu ve hedefi olan rakipler var. Şahsen ben düşme puanının 36-37’ye kadar çıkabileceğini düşünüyorum. Bu nedenle hedef maçlar seçip, bu maçlardan istediğimiz puanları çıkarmak ve gelecek sezonu planlamak durumundayız.

Murat HASEKİOĞLU