"Ümit Hoca'nın tercihleri"

Ligin ilk 3 haftası geride kaldı. Kanımca ligin, Eskişehir ile birlikte en zayıf 3 takımı ile oynadık ve sadece tek galibiyetimiz var. Önümüzdeki haftalarda daha zorlu ve giderek daha oturmuş rakiplerle mücadele edeceğiz.
Şampiyonluk parolası ile başladığımız sezonda oynanan bu 3 karşılaşma da kimseyi tatmin etmedi. Geçen seneki kadromuzu koruyan, üstüne takviyeler yapan, en erken ve tam kadroya yakın kampa giren ve yeterli hazırlık karşılaşması yapan bir kadro oluşturduk. Bildiğim kadarı Ümit hocanın talep ettiği tüm futbolcular transfer edildi, ancak sonuç kimseyi tatmin etmiyor.
Herkes bilir, futbolun en önemli kurallarından biri; “atanla, tutanın iyi olması”dır. Sezon başında 1. Ligin en iyi atanı Pote ile en iyi tutanlarından bir Çağlar bizim kadromuzda iken, Ümit hocanın kişisel tercihlerinden ve futbolcuları idare edememesinden dolayı en önemli rakiplerimize kaptırdık. Eğer şampiyonluğa oynayan bir takımdaki birinci kaleciyi gönderiyorsanız, yapacağınız ilk transferin takıma iyi bir kaleci alınması gerekir. Ancak eski kalecimiz Emrullah’ı kadroya dahil ederken, geçen seneki yedek kalecimiz Kurtuluş ile şampiyonluğu kovalamanın hiçbir anlamı olamaz. Oynadığımız 3 hafta boyunca sahaya forvetsiz çıktık. Balıkesir maçında takımdaki Gladkyy, sanki bir kanat oyuncusu gibi oynarken, sonraki iki maçımızda sahaya forvetsiz çıktık. Kalemizi koruyan Kurtuluş ise rahat kazanacağı topları elinden kaçırarak, rakiplerimize önemli pozisyonlar verdi.
Ümit hocanın bir kadro mühendisliği olduğunu düşünmüyorum. Yapılan tüm transferlerin birbirine çok benzer karakterde transferler olduğu, yaratıcı ya da oyunu değiştirebilecek yapıda oyuncuların transfer edilmediğini düşünüyorum. Takımda “Ağabeylik” yapabilecek, saha içinde futbolcuları yönlendirebilecek bir deneyim yok. Orta sahada pres, duran top organizasyonları, kanatlardan yapılan bindirmeler gibi her hangi bir oyun karakteristiğimiz yok. Kadroda birçok kanat oyuncusu varken, bu oyuncuların getireceği topları ve ortaları değerlendirebilecek bir forvetimiz yok. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi her iki bekimizde kanatlardan top taşımıyor. Defansdan ayrılmıyor. Adil ve Semih çok beğendiğim stoperler olmalarına rağmen, kazandıkları topları doğru olarak oyuna sokamıyor.
Bunların dışında Ümit hocanın tercihleri de akıllara ziyan yaşanıyor. Dün olduğu gibi takım sahaya 1-2 yabancı oyuncu ile çıkıyor. Bir gün önce kadroya katılmış, Berk ve Sinan ilk 11’de sahaya çıkarken kamp görmemiş Volkan sahaya sürülüyor ve ilk yarı takımda tek yaratıcı oyuncu olarak görülmesine rağmen ikinci yarı oyundan çıkartılıyor. Takımda Kurtuluş, Vedat, Mehmet Uslu, Adil gibi deneyimli oyuncular varken, birgün önce kadroya girmiş ve futbolcuların isimlerini bile bilmediğini düşündüğüm Berk’e ikinci yarı kaptanlık pazubandı veriliyor. Traore’nin yokluğunda geçtiğimiz yıl başarı ile ön libero oynayabilen Talha kadroda iken, sezonun ilk transferi Nermin mevcutken, neden kadromuzda yer aldığını anlayamadığım ve iki haftadır sahada varlığını hissetmediğim Tevfik’den ne bekleniyor. Tüm bunlar takımda bir plansızlık ve programsızlığın olduğunu gösteriyor.
TFF 1. Ligde birçok hocaya nasip olmayan olanaklar Murat Sancak tarafından Ümit Özat’a sunuldu. Ancak ne kadro yapımız, ne oynanılan futbol ne de Ümit Hoca’nın tercihleri ve oyun anlayışı bana güven vermiyor. Ne diyelim; hayırlısı…
Murat HASEKİOĞLU
Yorumlar
02.09.2019 22:52
Puanlar: 18
03.09.2019 06:39
Puanlar: 10
03.09.2019 07:33
Puanlar: 11
03.09.2019 08:28
Puanlar: 16
03.09.2019 09:17
Puanlar: -5
Yeni yorum ekle