"Gizli el freni misali"

Bir dostum yazmış “Demirspor taraftarının bu kadar karşı olduğu bir teknik direktör daha görmedim.”. Doğrudur, ben de imzamı atarım. Ümit Hoca’nın futbol anlayışını ben de beğenmiyorum.

Bu takımın bu yıl şampiyon olacağına ben de canı gönülden inanıyorum. Süper ligden düşen takımların olmadığı, oturmuş kadrosunu bozmayan ve inanılmaz değerli oyuncuları kadrosuna katan bu takım bu yıl şampiyon olacak. Hatta başında Ümit Hoca olsa bile. Bu doğru, ancak tüm Demirspor taraftarlarının söylediği gibi “biz bu takımı şampiyon olsun diye sevmedik”.

Bu haftaya kadar görece ligin en zayıf takımları ile maç yaptık,  buna rağmen 5. haftada, bu değerli kadro ligin orta sıralarında yer alıyor. Defalarca yazdım. Ligin en hazır kadrosu biz de idi. En uzun kamp dönemlerinden birini geçirdik. En erken transferleri yaptık ve birçoğunu Ümit Hoca’nın onayı ile yaptık. Tüm transfer taksitleri ve maaşlar ödeniyor. Dolayısıyla herhangi bir teknik adamın ya da futbolcunun söyleyecek birşeyi olamaz.

Peki biz taraftar olarak 5 haftadır ne izliyoruz. Ümit Hocanın bir kadro istikrarı yok. Her hafta Hoca ayrı bir kadro ile sahaya çıkıyor. İlk haftalarda stoper olarak Tayyip-Resul ikilisini tercih ederken, Tayyip haftalardır kadroda yok. Savunmayı önemsediğini söyleyen hoca yedeklere aylardır oynamayan sadece iki savunmacı (Semih, Mehmet Uslu) ile çıkıyor. Geçen hafta ilk 11’de sahaya çıkan Traore neden şimdi kadroda yok. Kerim Avcı nerede. Ankaraspor maçında saç-baş yolduran Kosecki'yi Adana maçında kadroya bile almadın, neden bu maçta ilk 11 başladı. Geçen hafta Adanaspor maçında her iki kanatta da beğendiğimiz Emircan’ı neden orta sahada oynattın. Bu kadar hazır ve etkili olan Yunus’u ilk 11’de oyuna almıyor. Ligin başlamasına 1 ay kala kampa katılan ve ligin 5 hafta geçmesine rağmen İtalyan santraforu neden henüz göremedik.

Ümit hoca takımın kondisyon yetersizliğinden dem vuruyor. Bunu kazandıracak olan sensin, hocam. Bir ay kamp yapan oyuncularla 2 aydır berabersin. Neden hala kondisyonları yetersiz. Neden gözlemleyebildiğimiz bir oyun anlayışımız yok. Devamlı defansdan şişirdiğimiz uzun toplarla rakip alana gitmeye çalışıyoruz. Kanat akınları, pas oyunu, kısa paslaşmalarla rakip alana geçmek, ölü top organizasyonu neden bir taktik anlayışımız yok. Her korner atışında futbolcularımız farklı bir dizliş gösteriyor. Anlaşılıyor ki belirli bir organizasyonumuz yok. Bunları hiç çalışmadık mı? Haftalardır siz bu takıma ne kazandırdınız? Ne anlayış verdiniz?    

Geçtiğimiz sezon deplasmandaki Erzurum maçını bile kazanacağımız yolunda inancımız vardı. Mağlup duruma düşmemize rağmen kazanacağımızı düşünüyorduk. Kaç gol yersek yiyelim bir fazlasını atacağımızı biliyorduk. İnancımızı kaybettik. Artık “bu hafta Ümit Hoca bize nasıl bir sürpriz yapacak diye bekliyoruz”. Gizli bir el freni bu kadronun ve takımın coşmasını engelliyor gibi. Ben Ümit hoca ile dahi bu kadronun şampiyon olacağına inanıyorum. Ancak bu takıma kimlik kazandıracak ve ivme verecek bir yapı ve oyun anlayışı lazım.  

Murat HASEKİOĞLU