"Bu kadronun hakkı, bu futbol değil"

İlginç bir haftayı geride bıraktık. Pazartesi günü ligin son karşılaşmasını oynadığımızda sıralamada üstümüzde yer alan takımların kazandığı, alt sıralarda yer alan takımların da puan kaybettiği bir haftayı geride bıraktık. Bu nedenlerle Gaziantep maçı üst sıralarla aramızı açmamak ve alt sıralarla puan farkını arttırmak için önemli bir karşılaşmaydı.

Ancak bu maçla ilgili olarak teknik bir yorum yapma imkanı kalmadan karşılaşmanın 5. dakikasında oyun mental olarak bitti. Karşılaşmaya ilk yarım saat içinde verilen 2 kırmızı kart damga vurdu. İkinci kırmızı kart ne kadar doğruysa, ilk kırmızı kart da o kadar anlamsız oldu.

Bizim açımızdan önemli olan 9 kişilik rakip karşısında sahaya yansıttığımız futbol. Karşılaşmaya yine Osman Hoca’nın sağ kanat  tercihleri damga vurdu. Geride Onur, onun ilerisinde de Hüseyin Kala’nın tercih edilmesi bir Osman Hoca klasiği olarak maça damga vurdu. Savunma hattı ve orta sahada Attamah-Moro ikilisinin sürekli olarak yan pasları karşılaşmayı izlenmez bir hale soktu. Geleneksel deplasman taktiği olarak Demirspor golü Burak’ın getireceği paslar ve Pote’nin becerisine bağlamış. Ancak Burak gününde olmayınca bu taktik çalışmadı. Takımda tek dikine oynayan oyuncu Tiago’da çaresiz kaldı.

Karşılaşmanın sonunda 9 kişilik Gaziantep karşısında penaltıdan atılan 1-0’lık skoru korumaya çalışan, düştüklerinde yerden kalkmayan ve ilk defa taraftarı tarafından ıslıklanan bir Demirspor izledik. Rakip 11 kişi oynasa neler olurdu düşünmek bile istemiyorum. Şu anda mutlu olmamız gereken bir sonuçta, hiçbir taraftarın geleceğimiz hakkında umutlu olduğunu düşünmüyorum.

Bu kadronun hakkı bu futbol değil. Osman Hoca’nın acilen birşeyler yapması lazım. Kadrodaki en yaratıcı futbolcu Anıl’a biraz daha fazla şans vermek gerekiyor. Oyunu soğutan Moro’nun yerine futbolu dikine oynayabilecek İbrahim Dağaşan’a güvenmek gerekiyor. Moro’dan doğacak yabancı kontenjanında Mendy’in en az bir kez şans bulması gerekiyor. Bunlardan çok daha önemlisi, Osman Hoca’nın saha kenarındaki inanmışlığını ve agresifliğini takıma aşılaması gerekiyor.  

Murat HASEKİOĞLU