"Yönetim kendini sorgulamalı"

Bu akşam oturup maç hakkında analiz yapmayı planlıyordum. Adana Demirspor taraftarlarının bu sezon en çok bekledikleri karşılaşma olan Mersin karşılaşmasını her yönü ile ilgi çekici bir karşılaşma olarak görüyordum. Ancak devre arasında yaşanan gelişmeler ve yönetim basiretsizliği bu karşılaşmanın önüne geçti.

Daha karşılaşma başlamadan sahaya çıkan yedek kulübesi gözlerden kaçmadı. Zülküf ve Tufan Kelleci’nin dışında hiçbir 1. Lig tecrübesi olamayan Hasan Kaya, Bekir Kara, Berat Demirbuğa ve Cemre Özcan gibi genç oyuncuların bulunması hayli şaşırtıcıydı. Ancak yönetimden transfer sözü alan Engin Hoca, takımda istemediği Ozan İpek, Tevfik Köse, Anıl Sarak, Vederson gibi oyunculara yol verilince yedek kulübesi böyle şekillendi diye düşündüm.

Ancak ilerleyen dakikalarda takımın 10 kişi kalması, son dakikalarda yorulması ve yorgunluğu iyice belli olan oyunculara rağmen 90 dakika boyunca oyuncu değişikliği yapılmamasını Engin Hoca’nın “yönetimi protesto biçimi” olarak değerlendiriyorum.

Adana Demirspor’lu futbolcular kendilerine söz verilen ödemeler yapılmadığından yönetimi protesto ediyor, Engin Hoca kariyerini ortaya koyarak yapılacak transfer sözü ile takımın başına geliyor, taraftar canı burnunda bu yönetimin alternatifi gözükmediği için katlanıyor. Engin Hoca’nın tüm Türkiye’nin dikkatini çekecek böylesine bir protesto biçimi de hayli ilginç. Böylesine bir tabloda Demirspor hedefsiz ve beklentisiz bir konumda.

Sözün kısası; Sedat Sözlü bu işi başaramadı. Bu saatten sonra yapılacak transferler ile herhangi bir başarı yakalamak ya da bir hedef belirlemek zor gibi görünüyor. Bu sezon diğer yıllarda ki sezonlara hiç benzemiyor. Bu kadar iddaalı kulübün bulunduğu bir sezonda başarı yakalamak oldukça zor. Bu nedenle yönetimin en büyük başarısı takımın borç yükünü daha da artırmamak olacaktır. 

Nadir AVŞAROĞLU